benden

v=69U41WklpbI'}]}" >

22 Nisan 2015 Çarşamba

kendimden başka



Uzun zamandır yoktum ortalıklarda.Takip ediliyor gibi hissediyorum aramızda kalsın.Ses seda çıkmadığı zamanlar için birkaç sevilir müzik eklemiş bulundum.
Aslında güne dair yazmak istedim.
"Sütteki sinekleri bilirim.
Beyazı lekelediklerini bilirim.
Biliyorum, biliyorum.
Bir adamı kıyafetlerinden bilirim.
Ben bile o kadarını bilirim.
Havanın iyisini kötüsünü bilirim.
Bunu bilirim.
Elmanın ağaçtan geldiğini bilirim.
O kadarını bilirim.
Kimin çalıştığını kimin aylaklık ettiğini bilirim.
Her şeyi bilirim.
Hastalıktan pembeleşen yanakları bilirim.
Hepsini bilirim, kendim hariç hepsini.
Her şeyi bilirim.
Hastalıktan pembeleşen yanakları bilirim.
Her şeyi bilirim.
Kendimden başka her şeyi."


"himizu(ヒミズ) adlı bir japon filmde rastladım bu sözlere, ama kelam filme dair değil güne dair biline.
Belki de sevilmez.Sıkıcı,durağan gelebilir ama bakarsanız, tsunaminin yakıp yıktığı evlerden fazlasını; yeniden ayağa kalkmayı, küllerinden doğmayı görebilirsiniz.










Onlarca belkide yüzlerce film izliyoruz,kitap okuyoruz,yaşıyoruz,öğreniyoruz,çabalıyoruz..Okuduğumuz her kitapta hatırladığımız belkide birkaç kelime, gerçekten içimize katılan bir kaç cümle.Belkide o kitabı sadece o birkaç cümle için okuyoruz. Bazen bulamıyoruz.Göremiyoruz.Buluyoruz, anlayamıyoruz.

Belkide 70 yıllık hayatımızda sadece o 5 dakika, 5 saat.. için yaşıyoruzdur. Ya da bize düşen sadece o 5 dakika içinde tüm yapabildiklerimiz,yapamadıklarımız.

Velhasıl dostlar kıymetlerimizi bilmek, bulmak lazım, kendini aramak uğruna yola çıkıp daha çok kaybetmemek.
Bize kalanları kaybetmeden bilmek lazım.

sağlıcakla..


10 Şubat 2015 Salı

merhaba

Merhaba.
-ne güzel bir kelime değil mi? "Merhaba" ; Benden sana zarar gelmez demek.-

Yeniden merhaba.Elimde sıcacık fincanla cam kenarındaki çalışma masamdaki sandalyeye dizleri içine gömülmüş bir şekilde oturan soğuk ellerimle -ki büyük ihtimal doğal gazı açmaya kıyamadığımdan- ilk yazımı yazmayı çok isterdim.

Ama ne yazık ki, moda tasarımı bölümünden yeni mezun olan ben 4.ayımı dolduracağım işyerimden size sesleniyorum ya da bence ben kendime sesleneyim bu daha rahat.

Aslında ilk blog yazıma bu şekilde başlamamam gerekiyormuş.Diğer sekmeler bana bunu söylüyo ;) Kendimi blogumu tanıtmalıymışım,okuyucuların ilgisini çeken konular bulmalıymışım, bla bla. Büyük bir ihtimalle ileride ne saçmalamışım diyeceğim ilk yazım için.Ama biryerden başlamak gerek değil mi?Ya da"En kötüsü 0 dan başlarız.Zaten orda değil miydik." 


Ey blogum sana sesleniyorum; "ne anlatalım?"  
Açıkçası ne anlatacağımı bende bilmiyorum.Sevdiklerimi anlatırım herhalde, sevmediklerimi,
sevme çabalarımı.Gördüklerimi..Uğraşlarımı..Renklerimi..Tariflerimi..Evimi

Kendimi anlatırım, kendime ama.Kendimi kendime hatırlatmak için.Unutmamak için.
Ey blog. Sen ben ol, ben sen. 
Bana beni hatırlat.Kim olduğumu hatırlat. Hatırlat ki kim olduğumu, nereden geldiğimi, bana kalanları unutmayayım.Unutmayalım.

sağlıcakla.